Belki de günümüzde en çok ihtiyaç duyduğumuz alanlardan birisi olan “nezaketi”, eski tabirle “görgü kurallarını” ele alan bir yazı. İş yeri iletişimi açısından önemli bir husus olduğunu düşünerek paylaşmak istedim. (bem)
Rol, rütbe ya da üne bakılmaksızın, iş yerindeki standart tutum başkalarına karşı saygı çerçevesinde olmalıdır. Ama şirketler daha sanal, global ve stresli yerler haline geldiği için dikkatli olmazsak bu varsayım çürüyebilir. Şöyle izah edeyim:
Yakın geçmişte işlerin çoğu ya yüz yüze, ya ofiste, fabrikada, toplantılarda yapılan gerçek zamanlı konuşmalarda ya da müşterilerin ziyaretleriyle halledilirdi. Bu kişisel ilişkiler insanların birbirini daha iyi tanımasına ve iletişim kurmasına destek olurdu. Aynı zamanda da kaba, uygunsuz, sıkıcı bir insanla iletişimi sürdürmek mümkün olmayacağından, temel bir nezaket geliştirirdi.
Ama bugün pek çok insan için iletişimin büyük bir kısmı yüz yüze veya gerçek zamanlı değil. E-posta ve sesli mesajın egemenliğine ek olarak, tele-konferanslar ve video-konferanslar insanların toplanmasını ve yüz yüze konuşmasını gereksiz kılıyor. Yöneticiler de global ilişkilerini devam ettirmek için her zamankinden daha fazla seyahat ediyorlar. Bu da iş arkadaşlarıyla ilişkilerini azaltıyor (ve bir çok ofisin hayalet şehir gibi görünmesine yol açıyor). Bu değişimin kesin sonucu olarak işimizin büyük kısmını kişilerle birebir ilişkiye girmeden yapıyoruz, bu da sosyal hassasiyete önem vermemeye yol açabiliyor.
Yakın zamanda yapılan çalışmalardan birkaçı bu olasılığı destekler nitelikte. Michigan Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, bugünkü lise öğrencilerinin önceki nesillerdekilerden daha az empati yapabilme yeteneğine sahip olduğunu gösteriyor. Araştırmacılar bunun sebebinin öğrencilerin dijital etkileşime daha bağlı olarak büyümeleri olduğunu düşünüyor. Ayrıca, Duke Üniversitesi’ndeki bir çalışma, yine büyük ihtimalle dijital etkileşimin kişisel bağlantıların yerini almasının bir sonucu olarak, Amerikalıların 20 yıl öncesine göre 1/3 oranında daha az arkadaş sahibi olduklarını gösteriyor.
Müşteriyle kurulan birebir temas olmadığı için bir çok yönetici nezaket ve saygıda azalma olduğunu rapor etti. Yakın zamanda duyduğum bazı ortak örnekler:
İşin bitirilmesinin neye mal olacağı düşünülmeden istenen ‘acil’ bilgiler; e-postaları ve sesli mesajları görmezden gelerek müşteri sorunu çözümünün gecikmesine yol açan yöneticiler; bir işin zamanında tamamlanması için bütün gece çalışan ama buna karşın geribildirim ya da takdir almayan bir ekip ve düzenli olarak Kuzey Amerika’daki ekibiyle ne hakkında olduğunu bilmediği tele-konferanslara katılmak zorunda olan Asya’daki bir yönetici.
Ve bu örnekler buzdağının sadece görünen kısmı olabilir. Daha kötüsü ise, bu tip davranışların sürekliliği bazı şirketlerde görüldüğü gibi sonunda çalışanların birbirine bağlılığını ve yöneticinin motivasyonunu azaltan zehirli bir çevre yaratır.
Nezaket ve saygıda daha fazla bozulmayı engellemek için, iki basit (ama kolay değil) öneride bulunmak istiyorum.
İlk olarak, sanal çalışanlarınız ve gerçek ekibinizle beraber bir toplantı düzenleyin ve iş yerinde birbirinizden ne tip davranışlar beklediğinizi açıkça konuşun. Nazik ve saygılı davranmak ne anlama gelir? Daha önce kaba ve saygısız davranışların olduğu olaylar yaşandı mı? İnsanların isteyerek işleri zorlaştırmadığını varsayarak, onları bu tip üretken olmayan davranışlar yapmaya iten nedir, bunların sonuçları nelerdir? Bu konuda açık ve dürüst bir diyalog kurmak, ekibinizin tutumunu sağlam bir şekilde düzenlemenizi ve onların kaba olduklarında bunu daha iyi fark etmelerini sağlar.
İkincisi, ekibinizi ve iş arkadaşlarınızı kötü davranışları nazikçe geri püskürtmek konusunda cesaretlendirin.
Aslında çoğu insan acımasız veya düşüncesiz olmayı planlamaz; genelde olayın heyecanına kapılırlar ve karşısındakinin bu tür davranışlar sonucunda nasıl etkileneceğini düşünmeden hareket ederler. Yani bu tür davranışlara nasıl doğru yolla karşılık vereceğinizi bulursanız, etkilerini azaltmak ve gelecekte tekrarlanmalarını önlemek olasıdır.
Doğal olarak bize saygılı ve nazik davranan iş arkadaşlarıyla çalışmak isteriz. Fakat, bu günlerde bunu sağlamak için fazladan çaba sarf etmek zorunda kalmamız mümkün.