2011 yılında Almanya Hannover Fuarı’nda ilk defa kullanılan Endüstri 4.0 terimi her geçen gün daha fazla konuşulur oldu. Akıllı üretim, iyileştirilmiş üretim kalitesi, daha az hata ile üretim, daha az israf, yerelleşen imalat süreçleri, yenilik süreçlerinin hızlanması ve daha az kaynak kullanımı gibi durumların hedeflendiği Endüstri 4.0’in önümüzde ki günlerde olumlu olumsuz sonuçlarının tartışıldığı bir yazı. (BEM)

Bir tarafta hız, verimlilik ve kazanç beklenirken diğer yanda acaba iş gücümüz Endüstri 4.0’a yenik mi düşecek?

Toplumların ekonomik üretim modelleri tarihinde son durağı, dördüncü sanayi devrimi yani Endüstri 4.0 olarak tanımlanıyor. Endüstri 4.0, dijital dönüşüm dinamiklerinden yola çıkarak geleceğin akıllı üretim ekonomisini doğuruyor. Geleceğin dünyasında küresel rekabette önde olmak isteyen işletmeler organizasyonu, üretim ve dağıtım süreçlerinde çalışacak akıllı robotlar, Ar-Ge, satış pazarlama ve yönetim süreçlerinde kullanılacak yapay zeka sistemleri ile bunların dış dünyayla bilgi alışverişlerini sağlayacak İnternet nesneleri ve tüm bu akıllı sistemlerin hep birlikte uyumla çalışmasını sağlayacak becerilere sahip tasarımcı, yazılımcı ve uygulayıcı uzmanlardan oluşan bir ekip ile başarmak zorunda.

Artan bir şekilde daha fazla kişi tarafından tartışılan ve “Dördüncü Endüstri Devrimi” olarak nitelenen bu kurgu dünya ile rekabette Türkiye için hayati önemde.

2020 yılında yaklaşık 50 milyar cihazın birbiriyle iletişim halinde olacağı tahmin ediliyor. Akıllı üretim sistemlerinin, akıllı şehir, ev, lojistik, şebeke, cihaz unsurlarının sosyal ağlar ve e-ticaret ağlarıyla birleşmesi sonucu veriler, hizmetler, nesneler ve bireylerin İnternet ortamını kullanarak kuracağı ekosistemdeki ağın önümüzdeki çeyrek asırda küresel ticaret hacminin yaklaşık yüzde 46’sını etkileyeceği öngörülüyor.

2018 yılında sanayide 2,3 milyon ünite robot kullanılması bekleniyor. Özellikle robotik alanındaki gelişmelerin üretim sektöründe akıllı üretim sistemlerinin oluşumunu tetiklediği belirtiliyor. Akıllı üretim sistemleri ile müşteri tercihlerine ve ihtiyaçlarına daha fazla ve hızlı cevap veren özelleşmiş, akıllı üretim, iyileştirilmiş üretim kalitesi, daha az hata ile üretim, daha az israf, yerelleşen imalat süreçleri, yenilik süreçlerinin hızlanması ve daha az kaynak kullanımı hedefleniyor. Başta akıllı fabrikalar olmak üzere üretim sanayindeki değer zincirlerinin duruma özel çözümler, esneklik, verimlilik ve maliyet açısından optimize edilmesini ifade eden “dördüncü” sanayi devrimi olarak tanımlanan Sanayi 4.0’ın da temelini oluşturuyor.

Öte yandan, Avrupa Birliği 2020 yılında sanayinin gayri safi yurt içi hasıladaki payının mevcut durumdaki yüzde 15 seviyesinden yüzde 20’ye taşıma hedefini benimsemiş durumda.

Avrupa Komisyonu, Dördüncü Sanayi Devrimi’nin endüstride üretim, lojistik ve tüketim modellerini nasıl dönüştürdüğünü araştırıyor. Hazırlanan aksiyon planı; dijitalleşme, siber-fiziksel sistemler, nesnelerin interneti, büyük veri, bulut bilişim, robotik sistemler ve yapay zeka üzerine Avrupa’nın belirleyeceği stratejiyi kapsıyor.

Sanayinin dijital dönüşümünü destekleyen Avrupa Birliği’nde bölgesel ve ulusal çapta yarışacak pek çok girişim bulunuyor. Avrupa Komisyonu bu girişimleri üst düzeye taşıyacak en uygun stratejiyi geliştiriyor.

Avrupa endüstrisini dijitalleştirme başlığı altında aksiyon planında şunlara ağırlık verilecek:

  • Tüm sanayi şirketlerinin dijital teknolojilere erişimini kolaylaştırmak.
  • Avrupa’da dijital sanayi platformlarının oluşmasına zemin hazırlamak.
  • Dijital dönüşümden faydalanmak için iş gücü alanlarını hazır tutmak.
  • Akıllı endüstrinin yaygınlaşması için uygun çözümler sunmak.

Endüstri 4.0 Nasıl Doğdu ve Gelişti?

Endüstri 4.0 terimi ilk defa 2011 yılında Almanya Hannover Fuarı’nda kullanıldı. Ekim 2012’de ise Bosch Grubu ve SAP’nin eski CEO’su Henning Kagermann bir çalışma grubu oluşturarak hazırladıkları Dördüncü Sanayi Devrimi öneri dosyasını, Alman Federal Hükümeti’ne sundu.

2013 yılında Alman Hükümeti kendi Endüstri 4.0 dönüşüm yol haritasını hazırlamaya başladı.

Bosch da aynı yıl, kendi yol haritasını hazırlamak üzere çalışma başlattı. İlk etapta Bosch, Endüstri 4.0 çalışma grubunda yer aldı ve ona liderlik etmesiyle öncü bir rol üstlendi.

Endüstri 4.0 terim olarak dördüncü sanayi devrimi anlamına geliyor. İlk sanayi devrimi su ve buhar gücü ile üretim mekanizmasının üzerine kuruluyken, onu ikinci sanayi devrimi olan elektrik enerjisi yardımı izledi. Daha sonrasında ise üçüncü sanayi devrimi olan dijital devrim gerçekleşerek elektronik kullanımı arttı.

Bizi Endustri 4.0’a Götüren Adımlar

Endüstri 4.0 sanayinin sorunlu ve çözüm getirilmesi gereken planlanandan az veya çok üretim, hatalı üretim, stok israfı vs.’yi ortadan kaldırmayı hedefliyor. Daha az maliyetle üretim, minimum enerji kullanımı, az ısı üretimi, zaman kazanımı, daha az kaynak ve az bellek kullanma vb. bunların yanında ise yüksek hızda ve güvenilirlikte çalışma, eski işlere göre en az iki kat verim ve daha kaliteli ürün üretimi Endüstri 4.0’ın kazanımları arasında.

Endüstri 4.0’ı tek başına akıllı üretim ile sınırlı tutamayız. Üretimi etkileyen ve üretim yönetimini tetikleyen tüm çevresel unsur ve süreçlerin de bu kapsamda yenilenmesi ve akıllı hale getirilmesi gerekiyor.

Kafalardaki Soru İşaretleri

Endüstri 4.0 şirketlere çok sayıda fırsat sunarken çözülmesi gereken yeni tehditleri beraberinde getiriyor. Öncelikle şirketlerin iş yapış şekillerinin değiştiğini anlaması, operasyon ekiplerinin de bunun farkına varmasını sağlaması ve süreçlerini yeniden inşa etmesi gerekiyor. Ciddi ve kökten bir iş anlayışı değişiminin ötesinde iş gücü açısından da Endüstri 4.0’a geçiş yepyeni bir anlayış sunuyor.

Tam otomasyon ve akıllı fabrikalarda çoğu iş el değmeden yürütüleceği için beden gücü ile çalışanların işsiz kalması olasılığı güçlü bir şekilde tartışılıyor.

Akıllı fabrika vizyonu aynı zamanda geleneksel eğitim yapılarının, strateji ve politikalarının da değişmesini hatta çok yönlü katılımla yeniden yapılanmasını gerektirecek. Çünkü bu teknolojilere uygun yeni beceri, yetenek ve yetkinliklerin geliştirilmesi kaçınılmaz hale geliyor. Ne yazık ki bir diğer gerçek de bazı sektör ve meslek alanlarında yükselen biçimde işsizliğin artışı olabilir. Sıkıntı bu düzeye ulaşmadan okul içi ve dışı eğitim süreçlerini yeni teknolojik durumun ihtiyaçlarına uyarlamak gerekiyor.

Ne Kazanacağız?

Türkiye açısından Endüstri 4.0 yaklaşımı, üretim ekonomisinde rekabet gücü, sürdürülebilirlik, katma değeri yüksek ürün ve hizmet üretmek anlamına geliyor. Türkiye’deki üretim sektörlerinin verimlilik artışının yüzde 4-7 arasında olacağı tahmin ediliyor.

Endüstri 4.0 çevresinde oluşacak ekonomi yoluyla kazanılacak rekabet avantajının, sanayi üretiminde yıllık yaklaşık yüzde 3’e kadar ulaşabilecek bir artışı sağlaması bekleniyor.

Endüstri 4.0 teknolojilerinin üretim sürecine dahil edilmesi için önümüzdeki 10 yıllık süreçte yılda üreticilerin gelirlerinin yaklaşık yüzde 1-1,5’ine karşılık gelen yaklaşık 10-15 milyar TL yatırım yapılması gerektiği tahmin ediliyor.

Leave A Comment

Last Updated: Kasım 13th, 2022 / Categories: Endüstri 4.0 & Toplum 5.0 / Tags: , , , , / Views: 4476 / 6,6 min read / 1311 words / 0 Comments on Akıllı Üretim Çağı: Endüstri 4.0 /

En Son Yazılarımız İçin Abone Olun

En son yazılarımızı sizinle paylaşmaktan mutluluk duyacağız.

KVKK Politikamıza ulaşmak için lütfen tıklayınız.