Metot Etüdü Nedir? Metot Etüdü üretim sistemlerinde hangi seviyelerde uygulanır? Metot Etüdü uygulamaları, Hareket Ekonomisi, Endüstriyel Psikoloji, Ergonomi ve Endüstriyel Psikoloji ilişkileri nasıldır? Tarzında sorulara cevap niteliğinde bir yazı. Faydalı olması dileğimle… [i.a]
Metot Etüdü
Metot Etüdü; insanlar, makinalar veya insan-makina sistemlerince gerçekleştirilen işlemlerin daha kolay, daha düşük maliyet ile, daha yüksek kalite ile, daha verimli, daha kısa sürede ve daha insancıl bir ortamda yapılabilmesi amacıyla, mevcut metodun incelenmisi, kaydedilmesi, analizi ve eleştirisi yoluyla yeni metotlar geliştirmede kullanılan bir yaklaşımdır. Genel bir matematiksel yönü yoktur. Gözlem, görüşme ve doküman inceleme yoluyla toplanan bilgiler esas alınır, adım adım daha iyiye ulaşma yolu ile etüt sürdürülür. Amaç iş veya işler ile işi yapan veya yapanlar arasındaki ilişkileri inceleyerek, işin en etkin, en verimli nasıl yapılabileceğini belirlemektir. Metot etüdünün uygulanması, iyi bir gözlem, etkin beşeri ilişkiler ve ikna kabiliyeti, yeterli bilgi ve yaratıcılık, çalışana işbaşı eğitimi ve katılım ile uygulama cesareti ve yönlendirme esaslarına dayanır.
Metot Etüdü üretim sistemlerinde aşağıdaki seviyelerde uygulanır
- Fabrikalar arası ilişkilerde,
- Fabrikadaki atölyeler arası ilişkilerde,
- Atölye içindeki iş istasyonları arası ilişkilerde,
- İş elemanları (insan, makine, alet vb.) arası ilişkilerde,
- İş elemanları-iş ortamı ilişkilerinde,
- Makine insan, insan-insan ilişkilerinde,
- İnsan-diğer iş elemanları arası ilişkilerde,
- Sadece insan hareketlerinin incelenmesinde
Metod Etüdü Uygulamaları
a. İş Akış Şeması (İşçiye Göre) – [Flow Process Chart (Man Type)]
b. Akış Şeması (Malzemeye Göre) – [Flow Process Chart (Material Type) ]
c. İki El Proses Şeması – [(Right and Left Hand Charts)]
Özellikle iki el proses şemasının ergonomiyle bağlantısı vardır. İki el proses şeması, ergonominin bir parçası olan antropometrik ölçümlere dayalı olarak uygulanır. Bu şemada çeşitli semboller kullanılır:
İşlem: Kavrama, yakalama, bırakma, koyma, yerleştirme, çıkarma, kullanma vb. faaliyetler.
Taşıma: Bir noktaya malzemeyle veya malzemesiz olarak erişme veya 0 noktadan uzaklaşma hareketi (hareket el, kol veya ayaklar için söz konusudur).
Gecikme: El, kol veya ayakların boş olarak beklemesi.
Sürekli Depolama- Tutma: Depolama terimi yerine tutma terimi kullanılır. İşin veya malzemenin tutulma durumunu gösterir.
Muayene: İki el proses şemalarında pek kullanılmaz. Bu tür faaliyetler işlem sınıfı içinde düşünülür.
İki el proses şemalarında yeni yöntemin geliştirilmesi, özellikle çalışılan yerin etkin bir şekilde düzenlenmesine bağlıdır. Her ne kadar tüm olaylar için geçerli olmasa da hareket ekonomisine ait kural ve prensipler aşağıda verilmiştir
Hareket Ekonomisi
A) İnsan Vücudunun Kullanımı
- İki el hareketlerine aynı anda başlamalı ve bitirmelidir.
- Dinlenme zamanlan hariç iki el aynı anda boş olmamalıdır.
- Kolların hareketleri zıt ve simetrik yönlerde olmalı ve aynı anda hareket etmelidir .
- Eller mümkün olduğu kadar dar bir alanda hareket ettirilmelidir.
- Momentlerden mümkün olan her yerde yararlanılmalıdır, kas gücüne olan ihtiyaç minimumda tutulmalıdır.
- Ellerin düzgün ve sürekli hareketleri, zikzak yapan veya anı ve keskin yön değişimi gerektiren hareketlere tercih edilmelidir.
- Balistik hareketler (başlatıldıktan sonra fazla dikkat ve yönlendirme gerektirmeyen), kısıtlı ve kontrollü hareketlerden daha hızlı, kolay ve duyarlıdır.
- Mümkün olduğu kadar iş, ritmik hareketlere izin verecek şekilde düzenlenmelidir. Ritm çalışanın düzgün ve otomatik performansı için esastır.
B) İş Yerinin Düzenlenmesi
- Tüm araç, gereç ve malzemelerin belirli ve tanınmış yerleri olmalıdır.
- Araç, gereç ve malzemeler işçinin ön tarafında, yada ve kolay kavranabilir durumda olmalıdır.
- İşlenen malzemelerin sonraki işlemlere kutu, sandık vb. yollar ile aktarımında yer çekimi kuvvetinden yararlanılmalıdır.
- Malzeme ve araç-gereç, iş hareketlerinin sırasına uygun şekilde yerleştirilmelidir.
- Uygun aydınlatma gerçekleştirilmelidir.
- İş yüzeyi ve oturma yerinin yüksekliği ayarlanabilir olmalıdır.
C) Teçhizatın Düzenlenmesi
- Kas kuvvetinin azaltılması, işin daha kolay yapılabilmesi için takım, tertibat ve aparatlardan yararlanılmalı, ayak kumandalı sistemler kullanılmalıdır.
- Aletlerin iki veya daha fazla fonksiyonlu olanları tercih edilmelidir.
- Farklı parmakların belirli hareketleri yapması gerektiğinde, daktilo ile yazışta olduğu gibi, yükün parmakların kapasitelerine uygun şekilde dağıtıldığı teçhizatlar kullanılmalıdır.
- Aletlerin tutma yerleri elin yüzeyi ile tam temas halinde olacak şekilde olmalıdır.
- Manivela, el arabası gibi teçhizat işçinin pozisyonunu az değiştirerek kullanabileceği şekilde yerleştirilmelidir.
Ayrıca yorucu olmayan vücut hareketi hareketsizliğe tercih edilmeli, hassasiyet gerektiren hareketlerde yönlendirici işaret ve teçhizattan yararlanılmalı, gereksiz hareketler elimine edilmeli, ağır olan teçhizatın ağırlığı askı vb. yollar ile azaltılmalı, dar çalışma noktalan genişletilmeli, kol ile yapılabilen hareketler mümkün olduğu kadar parmak ile yapılabilir hale getirilmeli, kadran türü göstergeler yerine uyaran sayısal göstergeler kullanılmalı, mümkün olduğu kadar simetrik malzeme ve teçhizat kullanılmalı, zemine eğilme yerine iş, malzeme ve teçhizat alma-koyma yüzeyleri yükseltilmeli, alma-kaldırma hareketleri yerine çekme-itme hareketleri (az kuvvet harcayarak) tercih edilmelidir.
Yukarıda Metod etüdü hakkında verilen bilgilerden de anlaşılacağı gibi ergonominin metod etüdüne oldukça fazla katkısı vardır. Metod etüdünün uygulanması sırasında ergonomik ölçümler ve yasalar göz önünde tutulmakta ve bunlara bağlı olarak insan-makina sistemlerinin verimliliği arttırılmaya çalışılmaktadır.
Endüstriyel Psikoloji
Endüstri psikolojisinin amacı; İnsan ve işten meydana gelen kompleks yapının, yani insan ile iş arasındaki ilişkilerin incelenmesidir. Endüstri psikolojisi, işçinin işini benimsemesine, onun hizmetlerinden faydalanan işyerine tamamıyla bağlanmasına ve aynı zamanda, iş kadrosu içinde bedeni, zihni ve ahlaki gelişimine ve tatminine ait problemlere çözümler getirmeyi amaçlayan bir bilim dalıdır.
Medeniyetin daha önceki devirlerinde yapılan hata, insanın kendi kendine gelişen bir varlık, kendi durumunu hür bir şekilde tayin edebilen, hareketlerinden tamamıyla sorumlu bulunan ve gelişimini sağlayacak şahsi imkanlarını yalnız kendi iç kuvvetlerinden elde eden bir varlık olarak düşünülmüş olması idi. Çevre ancak insanın ihtiyaçlarını tatmin etmeğe tahsis edilmiş “pasif bir yemlik”, onun yaratıcı arzusuna uygun bir şekil almaya elverişli basit bir madde, yani ihmal edilebilir bir değer olarak düşünülmüştür.
Halbuki çevre aktiftir; o insana şekil verir, hatta ona karşı tepki gösterir; çevre elverişli veya elverişsiz, zengin veya fakir, uyarıcı veya zayıflatıcı olabilir.
Gerçekten, insanın içinde yaşadığı çeşitli çevrelerden birisinin yani iş çevresinin de oldukça dikkatli bir biçimde incelenmesi gerekir.
İş yalnız gerekli bir kazanç aracı değildir, o aynı zamanda tam manasıyla sosyal bir uğraştır.
İş sahasından ibaret olan bu hayat sahası, eski zamanlarda günümüze oranla basit idiyse de, zamanımızda son derece kompleks bir hale gelmiştir, bunun için, vaktiyle insanın aklına bile gelmeyen birçok problemler ortaya çıkmıştır.
İş dünyasının problemlerinin, eski zamanların görüş tarzlarından farklı olan yeni görüş tarzlarına göre çözülmesi gerekmektedir. İşyerinin organizasyonu sadece teknik açıdan değil insani açıdan da ele alınmalıdır. İşin bilimsel bir şekilde organize edilmesi artık işin insana uygun bir şekilde organize edilmesinden ayrı olarak düşünülemez. Bu sebeple, en önemli mesele insanın bilinmesidir.
Endüstriyel psikoloji iş hayatında insanın incelenmesi uğraşını şu üç açıdan ele alır:
- İnsan niçin çalışır?
- İnsanın işinde karşılaşabileceği tatminsizlikler, yani insanın şikayetleri.
- Çalışma şekillerinin ve metotların önemli psikolojik ihtiyaçlara uydurulması.
1. İnsan niçin çalışır?
Bu soruya eskiden basit bir cevap verilmişti: İnsan karnını doyurmak için, daha doğrusu, beslenme, barınma, giyinme gibi fiziki ihtiyaçları olduğu için çalışıyordu. Para ortaya çıktıktan sonra ise, insan, yalnız gerekli fiziki ihtiyaçlarını tatmin etmesine değil, fakat aynı zamanda, tasarruf yoluyla, işsizliğe karşı gerekli emniyetini, en sonunda emekliliğe karşı emniyetini sağlamasına imkan veren parayı kazanmak için çalışıyordu. Günümüzde ise insan sadece para kazanmak için değil aynı zamanda sosyal statü kazanmak, sosyal ihtiyaçlarını da tatmin etmek için çalışmaktadır.
2. İnsanın Şikayetleri
a. Ekonomik Şikayetler
Bunlar, aylı ücretle, iş emniyetiyle, yemek parasıyla veya yol parasıyla ilgili şikayetlerdir.
b. İşçinin “şahsı” ile İlgili Şikayetler
Bunlar her işçinin tek başına bir birey, ayrı bir şahıs olmalarından ileri gelen şikayetlerdir. Her işçi kendisine verilen işle ilgili, terfi ile ilgili, diğer işçilerle olan ilişkileriyle ilgili, kendini geliştirme imkanlarıyla ilgili ve nihayet yönetimle ilgili şikayetlerde bulunabilir.
c. Teknik Sektöre ait Şikayetler
Bu şikayetler işin yapılış şartlarına bağlıdır; bu şartların bazıları zihni, bazıları ahlaki ve bazıları da bedeni olduğundan bunları üç grup altında inceleriz:
1. İşe ait akli şartlarla ilgili şikayetler
Bunlar işlerin fazla götürü olması, fazla monoton olması veya işçinin neyi ne zaman ve nasıl yapacağının çok empoze edilmesi sonucunda oluşan şikayetlerdir.
2. İşe ait teknik ahlakla ilgili şikayetler
Bunlar içiyle yönetim arasında fazla bölmeler oluşturulmasıyla ilgili, iş saatleriyle ilgili, işçilerin başka yerlere nakilleriyle ilgili ve genel olarak işçinin “ruhi iklimiyle” ilgili şikayetler olabilir.
3. İşe ait bedeni şartlarla ilgili şikayetler
Bu şikayetlerin bazıları maddi çevre ile; yani yetersiz ışıklandırma ile, kötü ısınma ile (fazla sıcak veya fazla soğuk), iş ortamının sağlığa zararlı olması ile (havalandırmanın yetersiz olması, zehirli maddelerin bulunması) ve aşırı gürültü ile ilgilidir. Bu şikayetlerin bir kısmı da yorgunluktan ileri gelir:
- dinlenme zamanının kısa olması sebebiyle
- yoğun çalışmaya ayak uydurulamaması; çünkü yoğun çalışma bireysel ölçüyü aşan,yani bireyin takatını aşan devamlı bir bedeni gayret gösterilmesini gerektirir.
- işçinin uygunsuz vaziyetlerde çalışmasının (vücudunun veya uzuvlarının uygunsuz vaziyetler almasına) sebep olduğu çalışma mahalline alışılamaması. (Örneğin işçinin hep ayakta ileriye doğru uzanmış vaziyette durması, hep yerinde sayması)
3- Çalışma Şekillerinin ve Metotların Önemli Psikolojik İhtiyaçlara Uydurulması
Bu madde, şikayetlerle ilgili ikinci maddede sayılan problemlerin ve şikayetlerin nasıl giderileceği konusunu inceler ve bu meselelerin halledilmesi için gerekli yöntemleri sıralar. Yukarıda üç grup altında toplanan şikayetlerin giderilmesi işçinin iş hayatındaki mutluluğu için büyük önem teşkil eder.
Ergonomi-Endüstriyel Psikoloji İlişkisi
Ergonominin endüstriyel psikolojiyle ilişkisi işe ait bedeni şartlarla ilgili şikayetlerin giderilmesi bölümüne girer. İşçinin çalışırken elverişli bir çevreye ihtiyacı vardır. En iyi sıcaklık şartları, en iyi aydınlatma şartları, kulakları rahatsız etmeyecek kadar gürültülü bir ortam, estetik bakımdan uygun bir dekorasyon (uygun renkler) ve sağlık bakımından uygun bir ortam (çalışma yerleri temiz olmalı) temin edildiği takdirde; ve işçinin çalıştığı iş istasyonundaki insan-makina sistemleri ergonomik açıdan optimal kullanım kolaylığı sağlıyorsa ve fiziki ölçütlere uygunsa işçinin işyerindeki bedeni şartlarla ilgili şikayetleri ortadan kalkacaktır. Bu durumda işçinin işyerinde mutsuz olmasına sebep olabilecek önemli unsurların büyük bir kısmı ekarte edilmiş olacaktır.
Ergonomik açıdan en mükemmel şartlar sağlandığı zaman işçi işinde rahat olacak, konsantrasyonunu bozan fiziksel etkenlerden arınmış bir biçimde kendini işine verebilecektir. Bu da işin kalitesini, hızını ve böylelikle verimini arttıracaktır. İşçilerin tek tek veriminin artması toplu olarak üretimin de veriminin artması anlamına gelir.