Son zamanlarda gerek kamu kurumlarında gerekse özel sektörde stratejik yönetime karşı ilgi artmaktadır. Ancak Stratejik yönetimin moda bir kavram olmasının ötesinde ele alınması oldukça önemlidir. Değişim ve gelişim karşısında stratejik yönetimin nasıl olması hakkında bir yazı.
Stratejik Yönetim Ama Nasıl?
Örgütler içinde bulundukları çevrenin bir ürünü olarak hayatta kalabilmek için değişmek ve değişime ayak uydurmak zorundadırlar. Gelişen ve değişen ekonomik yapı, bireysel gelişim ve bu gelişmenin bir ürünü olarak müşteri beklenti ve tercihlerindeki büyük değişim, teknolojik gelişme ve globalleşme sonucu rekabet şartlarının ağırlaşması gibi yaşanan gelişmeler ve değişimler yönetim felsefesini, üretim felsefesini ve sistemleri etkilemiş, 90 lı yıllardan itibaren toplam kalite yönetimi, stratejik yönetim ve değişim mühendisliği kavramları gündeme gelmiştir. Tüm bu sistemlerin temelinde örgütsel verimliliği artırmak ve rekabet üstünlüğü sağlamak anlayışı yatmaktadır.
Örgütlerin temel amacı yüksek bir verimlilik ve etkenliğe sahip olmaktır ve bu amaçlarını sürekli ve hızlı bir değişim süreci içinde bulunan bir çevre içinde gerçekleştirebilmek durumundadırlar. Örgütlerin verimli ve etkin yönetilmesinde stratejik yönetim anlayışı önemli hale gelmiştir. Stratejik yönetim anlayışının temelinde stratejik planlama ve bu yönetim anlayışının sürekliliğinin sağlanması yatmaktadır. Stratejik planlama örgütlerin hayatlarının bir döneminde yaptıkları ve izledikleri bir plan olmaktan öte sürekli, dinamik ve değişen şartlara göre yenilenen, gelişen ve revize edilen bir yönetim aracıdır. Stratejik yönetim anlayışı durağanlığı değil, sürekli gelişmeyi ve değişmeyi içermektedir. Örgütler imajlarını yükseltmek, artan müşteri beklentilerini karşılamak, rekabet baskısı altında ayakta kalabilmek ve verimliliklerini artırarak maliyet kontrolü sağlamak için stratejik yönetim anlayışını yerleştirmelidirler.
Başarılı bir stratejik planlama uygulaması; stratejilerin oluşturulması, stratejilerin uygulanabilmesi için hedeflerin belirlenmesi ve organizasyon geneli için belirlenmiş olan hedeflerin yakalanabilmesinde hedeflerin günlük, aylık ve yıllık aksiyonlara dönüştürülmesi için sistematik bir yaklaşımdır.
İşletme sahipleri her gün kendilerine, şirketlerini değişen dünya şartlarına nasıl adapte edebileceğini, müşterilerin değişen ve artan taleplerini karşılayacak bir yapıyı nasıl kurabileceklerini, vizyon ve hedeflerini en üstten en alta herkesin anlayacağı şekilde şirket genelini kapsayan bir strateji ile nasıl duyurabileceklerini ve vizyon ve stratejilerinin müşteri hedeflerine , faaliyetlere ve müşteri beklentilerine uygunluğunu nasıl sağlayabileceklerini sormaktadırlar. İşte tüm bu soruların temelinde, dinamik, mevcut durumun ve içinde bulunulan ortamın en iyi şekilde anlaşıldığı ve analiz edildiği, mevcut yapının işletme sahibinin vizyon, misyon ve hedefleri ile müşteri beklentilerine ve rekabet şartlarına uygunluğunun tam ve doğru olarak tespit edildiği, zayıf yanların geliştirilmesine ve tehditlerin bertaraf edilmesine yönelik stratejik hareket adımlarının belirlendiği stratejik yönetim anlayışı yatmaktadır.
Bir yönetim aracı olarak stratejik planlama; örgüt kaynaklarına odaklanarak kaynakların etkin kullanımını sağlar, maliyetleri düşürür, tarafların tatminini yükseltir, departmanlar ve süreçler arası işbirliğini artırır, iş süreçlerinin her geçen yıl gelişmesini ve verimliliğinin artmasını sağlar, planlanan faaliyetlerin yürütülmesi konusunda yöneticileri ve çalışanları zorlar, planlanmamış, gereksiz ve yararlı olmayan faaliyetlerin ortadan kalkmasını sağlar ve finansal planlama konusunda örgüt kaynaklarını zorlar.
Bu kapsamda her bir stratejik planın örgütsel gelişim ve değişim, müşteri, iş süreçleri ve finansal boyutu kapsamasına çok önem verilmelidir.
Örgütlerin stratejik planlamayı şirket yönetişiminde etkin bir araç olarak kullanmaya yönelik bir kültür edinmeleri bir değişim sürecinin sonucudur. Böyle bir anlayışın yerleştirilmesinde öncelikle profesyonel yardım alınması; gerek işletme içi ve dışındaki çevre şartlarının doğru ve objektif olarak analiz edilmesi ve gerekse de vizyon ve misyonun doğru algılanarak şirket yönelimlerinin belirlenmesi açısından önemlidir. Mevcut durumun iyi anlaşılmasında ve kaynakların doğru değerlendirilmesinde izlenecek metodoloji, sorulacak sorular ve analiz teknikleri, alınacak cevaplarda objektif yaklaşımın sağlanması ve güven ortamının tesis edilmesi, kullanılacak değerlendirme araç ve metotları çok önemlidir.
Elbetteki tüm örgütler bilinçli veya bilinçsiz bir çok stratejik karar üretmekte ve faaliyetlerini bu kararlar doğrultusunda göstermektedirler.
Ancak önemli olan stratejik yönetim anlayışını bir kurum kültürü haline getirmek ve kurum öncelikleri dikkate alınarak faaliyetleri planlamaktır.
İlk defa yapılacak bir planlama çalışmasında gerek öğrenme süreci olarak ve gerekse de ilk tespitleri doğru yapabilmek açısından profesyonel destek büyük önem arz eder. Bu kültürün yerleştirilmesi ve örgüt hayatının bir parçası haline gelmesi için uygulama esnasında alınacak profesyonel destek etkin olacaktır ve stratejik yönetim sistematize edilebilecektir. Şirketlerimizin rekabet üstünlüğü sağlayabilmesi için farklılaşmasını sağlayacak odaklanma noktalarını belirlemesi önemlidir. Ürün ve pazar stratejileri doğrultusunda hangi konularda odaklanacaklarını ve odaklandıkları alanlara yönelik amaç ve başarı kriterlerini doğru olarak saptamaları kritik unsurdur. Ancak bu suretle tüm kaynaklar doğru hedefler için seferber edilebilirler.
Bu günlerde gerek kamu yönetiminde ve gerekse de özel sektörde gelişme ve değişmenin önemli bir aracı olarak teşvik edilmekte olan stratejik planlama anlayışının moda bir akım gibi algılanmasının önüne geçilmeli ve konunun önem ve ciddiyetinin anlaşılması sağlanmalıdır. Stratejik yönetim anlayışını uygulamış ve başarılı olmuş örneklerin dikkate alınması konusunda örgüt yöneticileri cesaretlendirilmeli ve bu tip çalışmaları ilk defa yapacak olan kişi ve kuruluşların deneyimli ekipler tarafından eğitilmesine ve yönetilmesine destek verilmelidir.
Bilgi ve metot eksikliği kurum vizyonunu desteklemeyen ve hatta doğru hazırlanmadığında kurumu başarısızlığa sürükleyen çalışmalar yapılmasına sebep olabilir.
Kurum vizyonunu benimsemeyen ve kurum kaynaklarına odaklanmamış planlama çalışmasının, örgüt bünyesinde en üstten en alta kadar benimsenmesi ve iş yapma biçimlerinin bir parçası olması beklenmemelidir. Örgütlerin varoluş sebebini ortaya koyan örgüt liderlerinin koydukları hedeflere ulaşabilmek için oluşturulacak sistemlerin doğru kurgulanması ve başarılı olmuş metotların kullanılmasına önem verilmelidir.