Pozitif psikoloji perspektifinde hayatımızda ki tutkularımızı bulup geliştirmemiz gerektiği anlatılmış yazıda. Bunun için zayıf yönlerimizdense yetenekli olduğumuz alanlarda adım adım ilerlememiz gerektiğinin altı çizilmiş. [i.a.]
Hepimiz bir şekilde zayıf olduğumuz noktalarda kendimizi geliştirmeyi isteriz. Zaman zaman kendimizi yer bitiririz. Neden zayıf olduğumuz bir noktamız istediğimiz kadar kuvvetli bir noktamız haline dönüşmüyor diye kendimizi yer dururuz…
Pozitif Psikoloji ile 2000 yılından bu yana ilgileniyorum. Özellikle bu akımı başlatan ve yayılmasına neden olan University of Penn profesörlerinden Martin Seligman’ın kitapları ve çalışmaları üzerinde kafa yoruyorum. Martin Seligman hayatta verimlilik, başarı ve mutluluk gibi olguları anlamamızı sağlayan kısma pozitif psikoloji adını vermiş.
Bu çalışmalardan bir tanesi ise başarılı olmak için kuvvetli olduğunuza inandığınız yönlerinizi ve yeteneklerinizi daha çok kullanıyor ve geliştiriyor olmanız gerektiğidir. Oysa yöneticiler genellikle çalışanların zayıf olduğu konularda kendilerini geliştirmelerini sağlamaya çalışır. İnsan Kaynakları uzmanları geliştirilmesi gereken alanlarda eğitim programları düzenler. Yani yeteneğimizin fazla olmadığı alanlarda güçlenmek için akıntıya kürek çekmeye çalışmak gibi bir şey bu. Ya da resim yapmaya yeteneği olmayan bir kişiye yağlı boya resim yaptırmak istemek gibi…
Geçenlerde çok yetenekli bir genç bana ‘geliştirmem gereken alanlar nelerdir?’ diye sordu. Kendisinin yeteri kadar başarılı olmadığına inanıyordu. Oysa gelecek vaad eden, tutkulu, enerji dolu, bilgili ve kapasitesi yüksek bir gençti. Tek yapması gereken daha fazla tecrübe sahibi olmaktı. Buda ancak zamanla mümkündü.
Bana kalırsa kişinin başarılı olmak istediği alanda eğitim ve bilgi eksiği varsa, bu açığı kapatmasının en önemli yolu okumak, eğitim almak ve sürekli öğrenmek için tutkularını canlı tutmaktan geçer. Daha sonra bu öğrendiklerini uygulamaya koymadaki başarısı onu kariyerinde daha yüksek noktalara ulaştıracaktır.
Güçlü yanlarınızın nerelerde olduğunu bilmiyorsanız ve öğrenmek isterseniz, ekteki VIA Signature Strengths Questionnaire size bu konuda yardımcı olacaktır. 240 soruluk bir test ama yaklaşık 15-20 dakikadan fazla zamanınızı almayacaktır. Kısaca insanın güçlü yanlarını anlaması için ‘Hayatta beni ne heyecanlandırır?’ sorusuna verilen cevabın önemli olduğunu söylüyor Seligman.
İş yerinizde yetenekli olduğunuz konularda “her gün” biraz daha fazla işler yapmayı deneyin. Ama bu yaptıklarınızın birbirinin aynısı değil sizi her gün biraz daha limitlerinizi zorlamaya teşvik edecek nitelikte olmasına önem verin.
Zayıf olduğunuzu düşündüğünüz yönlerinizi geliştirme çabasının olumlu olacağı muhakkak ama bu konularda kendinizi yiyip bitirmek yerine, kendinize fazla hoşlanmadığınız bu konularda daha yavaş hareket ettiğiniz için kızmamayı deneyin. Bir sene boyunca yeteneğiniz olan konularda daha çok çalışın. Sene sonunda neler hissettiğinizi düşünün ve nasıl gelişme gösterdiğinize bakın. Fark göreceğinize inanıyorum.
Bu metot bir alanda uzmanlaşmanıza da yardımcı olacağından, yükselen bir başarı grafiği çizmenize katkıda bulunacaktır.
Bir birey olarak bu konuda ki yorumum şudur. İnsanların kendini geliştirememe sorunu körü körüne bir şeyde gelişmek istemesi. Aslında kişi istediği alanı hayatın bir çok yeriyle ilişkilendirebilirse mükemmeliyete ulaşabilir. Mesela resim yapmak isteyen kisi 1 yıl boyunca oturup sadece resim çizerse elbette yeteneği varsa çizebilir ama 1 yılın sonunda sadece resim çizebilen birisi olur. Oysa gözünün gördüğü ve dokunabildiği her şeyi resimle ilişkilendirirse bu onu ressam yapar. Yani sadece bir şey için uğraşmaktansa onu hayatıyla ilişkilendirip bir yaşam biçimi haline getirebilirse ancak o zaman bu bir yetenek olur. Ve ancak o zaman gelişir.
Betül hanım, ünlü düşünür GOETHE’nin şu sözü görüşlerinizi destekler nitelikte. “Elleriyle çalışan insan işçidir. Elleri ve kafasıyla çalışan insan ustadır. Elleri, kafası ve yüreği ile çalışan insan sanatkardır.” Katkılarınız için teşekkürler.